MAHKEMESİ: İzmir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/05/2009NUMARASI: 2009/855-2009/758Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 83/a maddesi gereğince borçlunun, hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedilebileceğine dair alacaklı ile yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de "...borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira, bir malın ne derece haczedilemez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlara göre saptanabileceği" şeklinde ifade olunmuştur.Bu durumda haciz sırasında veya haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu, haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir.Somut olayda; borçlunun emekli maaşının 1/4'ü takibin kesinleşmesinden sonra 14.01.2004 tarihli haciz müzekkeresi ile haczedilmiş, Sosyal Sigortalar Kurumu Başkanlığ??'nın 05.02.2004 tarihli yazıları ile kesinti işlemi sıraya alınmış, daha sonra kesintilere başlanmıştır. Borçlunun şikayeti üzerine İzmir 5.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 28.02.2008 tarih ve 2008/126-126 sayılı kararı ile emekli maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar vermiştir. Borçlu 18 Eylül 2008 tarihli taahhüt tutanağı ile "her ne kadar, daha önce, emekli maaşım üzerine iş bu dosyadan konulan haczin kaldırılması için, İzmir İcra Mahkemesi'ne dava açmış ve maaşım üzerindeki haczi kaldırtmış olsam da, şimdi kararımı değiştiriyor ve işbu icra takip dosyanızdan, emekli maaşımın 1/4'ünün haczini, gayri kabili rücu olmak kaydı şartıyla kabul ediyor, emekli maaşımın haczine muvafakat ediyorum." diye beyanda bulunmuştur. Borçlunun bu beyanı yukarıda açıklanan nedenlerle geçerli ve süreklilik kazanan Yargıtay içtihatlarına uygun olduğundan (HGK'nun 31.03.2004 tarih, 2004/12-167 E., 2004/185 K.) mahkemece haczin kaldırılması şikayetinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.