MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımının gerçekleştiğini ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, 5411 sayılı Kanunun 141. maddesi uyarınca Fon alacaklarının 20 yıllık zamanaşımına tâbi olduğu, fon alacağının temlik edildiği .....'nin de bu zamanaşımından yararlanacağı ve bu sürenin de halen dolmadığı, zamanaşımının oluşmadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.5411 sayılı Kanunun 141. maddesinde; "Bu kanundan kaynaklanan Fon alacaklarına ilişkin dava ve takiplerde zamanaşımı süresi 20 yıldır", aynı Kanunun ek 16. maddesinde ise; "Bu kanun ile Fon alacağının tahsili bakımından yarar görülerek zamanaşımı ve diğer konularda Fon lehine getirilen hükümler makable şamildir" hükümleri yer almaktadır.141. maddenin geçmişe etkili olacağı kuralı,....'na devrinden önce henüz zamanaşımına uğramamış olan alacakların zamanaşımı süresinin 20 yıla uzayacağı anlamına gelir. Aksinin kabulü kazanılmış hakkın ortadan kaldırılmasına yol açar. Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 05.02.2003 tarih ve 21-30/57 sayılı kararında kazanılmış hakkın hukuk devleti kavramının temelini oluşturan en önemli unsurlardan olduğu, kazanılmış hakkı ortadan kaldırıcı nitelikte sonuçlara yol açan yorumların ... toplumsal kararlılığı, hukuksal güvenceyi ortadan kaldıracağı, belirsizlik ortamına neden olacağı ve kabul edilemeyeceği belirtilmiştir (Bankacılık Kanunu Şerhi Cilt:2 Sayfa: 1576 Prof. Dr. Seza Reisoğlu).Somut olayda, takibe konu çekin ..... tarafından takibe konulduğu, Pamukbank A.Ş.'nin 15/08/2003 tarihinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiği, 20/02/2006 tarihinde ise Fon tarafından iş bu alacağın takip alacaklısı şirkete temlik edildiği görülmektedir. Bu durumda, öncelikle, çeklere ilişkin olarak Türk Ticaret Kanunu'ndaki zamanaşımı hükümlerinde yapılan değişiklik sonucunda, takip konusu çekin hangi zamanaşımı süresine tâbi olduğunun tespiti gerekir. 6762 sayılı TTK.'nun 726. maddesinde çek için düzenlenen zamanaşımı süresi altı ay iken 03.02.2012 tarih ve 28193 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesiyle bu süre üç yıla çıkarılmıştır. Yine 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK.nun 6273 sayılı Kanunun 8.maddesi ile değişik 814. maddesine göre de çeklerde zamanaşımı süresi üç yıldır.İlke olarak, herhangi bir kanun veya düzenleyici kural, hukuksal sonuçlarını yürürlüğe girdiği tarihten sonrası için doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da, yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilememeleri, yani, geçmişe etkili olmamalarıdır. Yasaları uygulama durumunda bulunanlar, başta mahkemeler olmak üzere, onları geriye yürür sonuçlar doğuracak şekilde yorumlamamakla yükümlüdürler. Hukuk güvenliği bunu gerektirir. Kanun koyucu bu kaidenin aksine düzenleme yapabilir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun; 09.03.1988 tarih ve 1987/2-860 E., 1988/232 K.; 13.10.2004 tarih ve 2004/10-528 E., 2004/533 K.; 06.04.2005 tarih ve 2005/10-183 E., 2005/241 K. sayılı kararları da aynı yöndedir. 6763 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Mer’iyet Ve Tatbik Şekli Hakkında Kanun’un 2. maddesinde Türk Ticaret Kanunu'nun mer'iyetinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı sürelerinin eski kanun hükmüne tabi olacakları düzenlenmiştir. Yine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 6/1.maddesinde; “Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden önce işlemeye başlamış bulunan zamanaşımı süreleri ile hak düşürücü süreler eski hukuka tâbidir” düzenlemeleri yer almaktadır. Bu hükümler birlikte değerlendirildiğinde Türk Ticaret Kanunu'nda zamanaşımı sürelerinin başladığı tarihe göre belirlenmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmaktadır.Bütün bu yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında çekler yönünden zamanaşımı süresinin başladığı tarihte hangi yasa yürürlükte ise o yasada öngörülen zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiği kabul edilmelidir. Buna göre, çek hakkında zamanaşımı süresi ibraz süresinin bitmesi ile başlayacağına göre çekin ibraz süresinin sona erdiği tarihte geçerli olan zamanaşımı süresinin nazara alınması zorunludur. Bu nedenle 6762 sayılı TTK.'nun 726.maddesini değiştiren 6273 sayılı Kanunun 7. maddesinin yürürlüğe girdiği 03.02.2012 tarihinden önce ibraz süresi dolan çeklerde zamanaşımı süresi altı ay, ibraz süresi bu tarihten sonra dolan çeklerde ise üç yıldır.Somut olayda, takibe dayanak çekin keşide tarihi 20/10/2000 olup, ibraz süresi 03.02.2012 tarihinden önce dolduğundan, altı aylık zamanaşımı süresine tâbi olduğunun kabulü gerekir.Altı aylık sürenin de borçlu ......'nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği 15/08/2003 tarihine kadar geçtiği görülmektedir. Zamanaşımına uğramış bir alacağın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devri nedeniyle yeniden 20 yıllık bir sürenin başlayacağının kabulü kazanılmış hakkın ortadan kaldırılmasına yol açacaktır. Bu durumda takibe konu çek hakkında 20 yıllık zamanaşımı uygulanamaz. O halde, mahkemece, .....'nin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiği 15/08/2003 tarihine kadar borçlu Nihat Kılıçarslan yönüyle zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığından istemin kabulü ile İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle aynı Kanunun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdirSONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.