Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13173 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 1608 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Kadıköy 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 17/12/2009NUMARASI: 2009/559-2009/1275Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir. Yargıtay’ca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE),2) Borçlu vekilinin temyiz itirazlarına gelince;İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından borçlu vekilinin bu yoldaki isteğinin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;Alacaklının genel haciz yoluyla başlattığı takipte, dayanak olarak gösterilen 12/09/2007 tarihli mutabakat sözleşmesi ve 17/12/2007 tarihli ödeme dekontu birlikte değerlendirildiğinde, anılan belgelerin İİK'nun 68. maddesinde belirtilen kesin borç ikrarını havi belgeler olmadıkları tartışmasızdır. Öte yandan borçlunun ibra belgesi olarak ileri sürdüğü protokol nazara alındığında, anlaşmazlığın çözümü yargılamaya muhtaç hale gelmiştir. Mahkemece anlaşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken kabulü doğru değildir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.