Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13119 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 31024 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : Şişli 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/05/2010NUMARASI : 2008/603-2009/853Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka vekili tarafından kredi kartı üyelik sözleşmesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu S. Ö.’a örnek 7 nolu ödeme emri tebliği üzerine, adı geçenin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca, faize ve faiz oranına itiraz ettiğini bildirdiği görülmüştür.İİK. nun 68/b-3. maddesine göre " kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar İİK. nun 68. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar..."Öte yandan, İİK. nun 68/b maddesi gereğince(31.07.2003 tarihinden sonra gönderilecek hesap özetlerinde uygulanması gereken) sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur. Yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese (bila tebliğ olsa bile) ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır. Somut olayda kredi sözleşmesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili için borçluya gönderilen hesap kat ihtarının adı geçene 16.08.2007 tarihinde tebliğ edildiği ve 1 aylık süre içinde buna krediyi kullandıran alacaklı banka nezdinde itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde ihtarname tebliği işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiada bulunmamıştır. Bu nedenle borçlu tarafından icra mahkemesinde anılan tebliğ işleminin usulsüzlüğü ileri sürülemeyeceği gibi, mahkemece de re'sen ihtarname tebliğ işleminin usulsüzlüğüne karar verilemez. Bu durumda dayanak belgenin İİK. nun 68/b maddesi uyarınca aynı Kanunun 68.maddesinde yazılı belge niteliği kazandığının kabulü gerekir. Borçlu hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. Borçlu tarafından hesap özetindeki kesinleşen miktar dışında, takip tarihine kadar tahakkuk ettirilen faiz alacağının ve temerrüt faiz oranının fahiş olduğu ileri sürüldüğüne göre, mahkemece, işlemiş faiz ve temerrüt faiz oranı yönünden, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde, bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması isteminin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.