Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13058 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3268 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İstanbul 8. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 05/11/2012NUMARASI: 2012/790-2012/975Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Duyan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Milli Emlak Orman Kadastro ve Tapu Sicil Müdürlüklerine alacaklı vekilinin talebi üzerine borçlunun zilyetliğinde olan Eyüp İlçesi Göktürk Köyü ... parselde borçlunun, satın alma, tescil isteme ve zilyetlik hakkının devrinin kısıtlanması için icra müdürlüğünce müzekkereler yazıldığı, borçlu vekilince de; bu müzekkerelerin iptali için şikayette bulunulduğu, mahkemece; müzekkerelere ilgili kurumlarca itiraz edilmiş ve gerekleri yerine getirilmemiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği görülmüştür. Borçlu hakkında takibin kesinleşmesinden sonra alacaklının İİK.nun 78. ve müteakip maddeleri gereğince borçlunun hak, alacak ve malları üzerine doğrudan haciz konulmasını isteme hakkı vardır. Kendisine haciz müzekkeresi gönderilen kurumun borçluya ait hak var ise haciz gereği işlem yapması yok ise haczedilecek mal ve hak bulunmadığını icra dairesine bildirmesi gerekir. Bu durumda anılan kurumun doğrudan doğruya İİK.nun 78. maddesine göre istenen haciz nedeniyle anılan işlemlerin dışında herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla, borçlunun taşınmaz üzerindeki zilyetlik hakkının haczinin mümkün olamadığına yönelik icra dairesine haczedilemezlik bildiriminde bulunamaz. Bu hacze ilişkin şikayet hakkı da (haczedilmezlik şikayeti) borçluya aittir.O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, söz konusu haciz müzekkerelerine anılan kurum tarafından itiraz edildiği gerekçesiyle "dava konusuz kaldığından şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK'nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.