MAHKEMESİ: Ankara 14. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/12/2012NUMARASI: 2012/950-2012/1326Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlulara örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettikleri anlaşılmıştır.İİK.nun 170/3. maddesi gereğince icra mahkemesi İİK'nun 68/a-4. maddesine göre yapacağı inceleme sonucunda inkar edilen imzanın “borçluya ait olmadığına” kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. Somut olayda, icra mahkemesince, 15.11.2012 tarihli duruşmada borçlular vekiline, 150 TL ek bilirkişi ücretini 2 haftalık sürede yatırması için kesin süre verildiği ve daha sonra da bu süreye uyulmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Senette ki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK.nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259E.-2006/231K.). Bu nedenle yukarıda açıklanan şekilde borçluya kesin süre verilmek suretiyle sonuca gidilemez. O halde mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralına riayet edilmek suretiyle, yöntemince bilirkişi incelemesi yaptırılarak borçlu limited şirket adına atılan keşideci imzasının, şirketin yetkili temsilcilerine, borçlu Barış Yavaşça tarafından atılan ciro imzasının da kendisine ait olup olmadığının tesbiti ile varılacak sonuç çerçevesinde karar vermek gerekirken ispat yükünüü tersine çevirmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.