Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1304 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 35334 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/10/2013NUMARASI : 2013/719-2013/887 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından 25.02.2013 tarihinde genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlu şirkete 27.02.2013 tarihinde tebliğ edildiği, Ankara 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/84 D.iş esas, 2013/84 karar sayılı 28.02.2013 tarihli 9.225.925,43 TL alacak için verilen ihtiyati haciz kararının aynı gün icra dosyasına sunularak infazının istendiği ve hacizler konulduğu anlaşılmıştır. Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/50 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 09.04.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirket aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına, evvelce başlamış takiplerin durdurulmasına karar verildiği, ihtiyati haciz kararlarının infazına dair herhangi bir açıklamanın bulunmadığı görülmüştür. İİK.nun 179/b madde hükmü gereğince açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen bu tedbir kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, koruyucu nitelikte bir kurum ve bizzat icra takip işlemine dönüşmeye elverişli, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun “İhtiyati haczin İİK.289.maddesinde öngörülen takip yasağından sayılmayacağına ilişkin” 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 esas ve 2000/94 karar sayılı; yine “ihtiyati haczin Türk Ticaret Kanunu’nun 662.maddesinde zamanaşımını kesen sebepler arasında sayılan takip talebi niteliğinin bulunmadığına ilişkin” 22.06.1968 gün ve 1967/805 esas, 1968/475 karar sayılı, ilamlarında da açıkça ifade edilmiştir. (Hukuk Genel Kurulu’nun. 23.01.2008 tarih, 2008/12-25 esas, 2008/3 karar sayılı kararı) Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında özellikle tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez. Öte yandan ihtiyati haciz kararı bir kez infaz edilmekle son bulmayıp, ihtiyati haciz kararının verildiği alacak miktarını karşılayıncaya kadar infaz işlemine devam edilir. Bir diğer ifade ile ihtiyati hacizler konulur. Somut olayda da ihtiyati tedbir kararında açıkça ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediğine göre geçerliliğini sürdüren ihtiyati haciz kararına dayalı olarak hacizler konulmasında yasaya aykırılık yoktur.O halde mahkemece şikayetin reddi yerine kabulü ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.