Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12878 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 12520 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Urla İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 25/03/2011NUMARASI: 2010/92-2011/41Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Mahkemece hükümüne uyulan Dairemizin 10.12.2009 tarih ve 2009/16228 esas-2009/24684 karar sayılı bozma ilamında “mahkemece belediyeden taşınmazlara ait imar planları da getirtilerek hukukçu ve teknik bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile taşınmazların başında ayrı ayrı keşif yapılarak, her bir taşınmazın kamu hizmetinde fiilen kullanılıp kullanılmadığının, bilirkişi kurulundan alınacak raporla tesbit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir. Bozma ilamına uyan mahkemece yapılan keşif sonucunda verilen 10.12.2010 tarihli bilirkişi kurulu raporunda, dava konusu taşınmazların paftasının zemine uygulanmasında arsa oldukları, dosya kapsamından ve mahallinde yapılan keşiften taşınmazların kamu yararına kullanıldıkları ifade edilmiş olup, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak hacze konu taşınmazların fiilen kamu hizmetinde kullanıldıkları gerekçesiyle hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir.5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile, belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur. Asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal bir düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Buna göre 5393 Sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinin de dar yorumlanması gerekip, madde de açıkça haczedilmezlik için "fiilen kamu hizmetinde kullanılma" koşulunun kabul edilmesi karşısında, belediyeye ait bir malın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile belirlenmelidir. İmar planı vb. bir idari işlem ya da kararla taşınmazın kamu hizmetinin yürütülmesini sağlayacak bir amaç için tahsis edilmesi onun fiilen kamu hizmetinde kullanıldığı sonucunu doğurmayacağından, haczin kaldırılması için yeterli olmaz. Bunun için hakim bizzat taşınmazın başında bilirkişi eşliğinde keşif yaparak haczedilen taşınmazın fiili kullanım durumunu belirlemeli ve bu şekilde sonuca gitmelidir.Haczedilmezlik şikayetine konu olan taşınmazların tapuda borçlu belediye adına arsa vasfıyla kayıtlı olduğu, Urla Belediye Başkanlığı İmar Ve Şehircilik Müdürlüğü'nün 14.07.2010 tarihli yazısına göre taşınmazlardan . Ada .. parsel ve . Ada ..Parsel sayılı taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yeşil alan olarak planlı olduğu, 1401 Ada.. parsel sayılı taşınmazın ticari yeşil alan olarak,.. Ada ..parselin ise bir kısmının yeşil alan olarak, bir kımının ise belediye hizmet alanı olarak planlı olduğunun bildirilmiş olduğu görülmektedir. Taşınmazlardan.. Ada ..parsel ve .. Ada ..Parsel sayılı taşınmazların 1/1000 ölçekli uygulama imar planında yeşil alan olarak, .. Ada .. parsel sayılı taşınmazın ticari yeşil alan olarak, .. Ada .. parselin ise bir kısmının yeşil alan olarak, bir kısmının ise belediye hizmet alanı olarak planlı olmaları fiilen kamu hizmetinde kullanıldıkları sonucunu doğurmaz. Bahsi geçen bu taşınmazların zeminde arsa oldukları, fiilen de kamu hizmetinde kullanılmadıkları keşfen de anlaşılmasına göre mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.