Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12835 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8991 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 24.11.2015 tarih, 2015/18510-29224 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular ..., ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair karar düzeltme itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından murisleri tarafından imzalanan senelerden kaynaklanan alacağın tahsili için mirasçılar hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlulardan ... ve ...'a 10.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçluların ise 27.11.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptıkları başvuruda mirası reddettiklerine ilişkin 02.10.2013 tarihli mahkeme kararını sunarak takibin iptalini istedikleri anlaşılmıştır.İcra takibine konu protokolün borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler.Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul) Öte yandan, İİK.nun 53.maddesine göre; borçlunun ölüm günü ile beraber üç gün içinde takip geri bırakılır. Mirasçı mirası kabul veya reddetmemişse mirası ret süresince mirasçılar hakkında takip yapılamaz. Bu maddenin uygulanabilmesi için icra takibinin mirasın reddi süresinde yapılması ya da murisin takibe başlandıktan sonra ölmüş olması gerekir. İİK.nun 53.maddesine aykırı olarak takip yapılması ya da takip işlemlerine devam edilmesi nedenlerine dayalı olarak ilgililer İİK.nun 16.maddesi uyarınca icra mahkemesine şikayette bulunabilirler. İİK.nun 53.maddesine aykırılık iddiası ise kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK. nun 16/2.maddesi uyarınca şikayet süresiz olacaktır.Somut olayda murisin takipten önce 03.07.2013 tarihinde öldüğü ve mirası ret süresi geçtikten sonra 06.01.2014 tarihinde mirasçılar hakkında takip başlatıldığı görülmektedir. İcra takibi mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olmakla olayda İİK.nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesinin uygulama yeri yoktur. Şu hale göre, borçluların başvurusu, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 7 günlük sürede icra dairesine yapılması zorunludur.O halde, icra takibinin şekline göre borçluların borca itirazlarını icra müdürlüğü yerine icra mahkemesine bildirmesi gereksiz ve geçersiz bir işlem olup, sonuç doğurmayacağından, mahkemece istemin bu nedenle reddi gerekirken kabulü isabetsiz olup kararın açıklanan nedenlerle bozulması yerine yazılı gerekçe ile bozulması doğru olmadığından somut olaya uygun düşmeyen bozma gerekçesinin kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlular ... ve ...'ın karar düzeltme itirazlarının kısmen kabulü ile Dairemizin 24.11.2015 tarih ve 2015/18510 Esas 2015/29224 Karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına, Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 27.01.2015 tarih ve 2014/740 E.-2015/37 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.