MAHKEMESİ : Bursa 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/08/2011NUMARASI : 2011/101-2011/33Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1.maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1.maddesinin 1.fıkrası uyarınca 01.01.2011 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında uyuşmazlık konusu değerin 4.420,00 TL.yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.Temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Alacaklı tarafından bonolara dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun İİK. nun 168/5.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiği, mahkemece de ihtiyati haciz kararı alındığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Takip tarihi itibariyle yürürlükte olan ve İİK. nun 50.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken HUMK. nun 12.maddesi gereğince ihtiyati haciz kararından sonra bu kararın dayanağı olan alacak davası haciz kararını veren mahkemede de açılabilir. Anılan hüküm icra dairelerinin yetkisini belirlemede de geçerlidir. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından 09.08.2011 tarihinde Bursa İcra Dairesinde icra takibine başlandığı, Bursa 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/1215 D. İş Esas, 2011/1215 karar sayılı ihtiyati haciz kararının ise 15.08.2011 tarihinde verildiği anlaşılmıştır. Her dava ve takip açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirileceğinden, takibe başlandıktan sonra sunulan ve takip tarihinden sonraki tarihli ihtiyati haciz kararı başlangıçta mevcut yetkisizliği geriye dönük olarak ortadan kaldırmaz. Bir diğer anlatımla, alacaklı takibe ihtiyati haciz kararı ile başlamadığından, sonradan verilen ihtiyati haciz kararı, takip tarihi itibari ile yetkisiz olan icra dairesini yetkili hale getirmez. O halde, mahkemece borçlunun yetki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken ihtiyati haciz kararı gerekçe gösterilmek suretiyle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.