Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12785 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 25549 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Kayseri 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/08/2011NUMARASI: 2011/596-2011/691Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından Avukatlık Kanunu'nun 35/A maddesi uyarınca düzenlenmiş uzlaşma belgesine dayanılarak ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun, bu belgeye istinaden ilamlı takip yapılamayacağını, alacağın yargılamayı gerektirdiğini, faiz isteminin yerinde olmadığını ileri sürerek mahkemeye başvurduğu, mahkemece, dayanak belgenin İİK'nun 38.maddesinde sayılan belgelerden olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir.Avukatlık Kanunu'nun 35/A madesinde; "Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleriyle istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleriyle birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 09/06/1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilam niteliğindedir" hükmü yer almaktadır.Somut olaya bakıldığında, takip dayanağı 23.03.2011tarihli uzlaşma belgesinde, ihtilaf konusunun, yerinin, tarihinin, karşılıklı yükümlülüklerin ve avukatlar ile müvekkillerinin imzalarının tam olarak yer aldığı, dolayısıyla anılan belgenin yukarıda yazılı kanun hükmü gereğince İİK'nun 38.maddesi anlamında ilam niteliğinde olduğu anlaşıldığından, iş bu belgeye dayanılarak ilamlı icra takibi yapılmasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır. O halde mahkemece işin esasının incelenerek gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 17.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.