MAHKEMESİ: Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/03/2011NUMARASI: 2011/33-2011/170Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının REDDİNE;2) Borçlunun temyiz itirazlarına gelince :Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte 10 nolu ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, aleyhine yapılan icra takibinden 09.07.2009 tarihinde işyeri adresine hacze gelindiğinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeni ile iptalini ve imzanın kendisine ait olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu verilen 05.11.2009 tarih ve 2009/888-1157 Karar sayılı ilamın süresi içinde temyizi üzerine, Dairemizin 04.05.2010 tarih ve 2009/29781-11178 sayılı kararı ile "Borçluya gönderilen ödeme emri, dava dışı diğer takip borçlusu Bekir Çağ'a tebliğ edilmiştir. Takip konusu bonoda lehtar ve aynı takipte borçlu olan bu kişiye tebligat yapılması karşısında, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi gereğince, bu kişiye yapılan tebligatlar hasma tebliğ yasağı nedeni ile usulsüzdür" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak bu kez borçluya yapılan tebligat usulsüz kabul edilip, ödeme emrinin iptali yoluna gidilmiştir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerlidir. Muhatabın bildirdiği tarih tebliğ tarihi sayılır. Şikayetçinin bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı delil ile kanıtlanabilir. Öte yandan İİK.nun 170/3.maddesinde; "İcra mahkemesi 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirir ise, itirazın kabulüne karar verir ... " düzenlemesi yer almaktadır. İtiraza konu icra dosyasında borçlunun işyeri adresinde 09.07.2009 tarihinde yapılan haciz işlemi sırasında, borçlunun da hazır bulunduğunun haciz zaptına yazıldığı ve tutanakta borçlunun da imzasının bulunduğu, itiraz dilekçesinde borçlunun takibi öğrenme tarihi olarak haciz tarihini belirttiği dikkate alınarak borçlunun bu tarihte haciz işleminden haberdar olduğu, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun az yukarıda belirtilen 32. maddesi uyarınca haciz tarihinin öğrenme tarihi (tebligat tarihi) olarak kabulü ile itirazın da bir gün sonra yapılması nedeni ile süresinde olan imzaya itiraz hususunda İİK'nun 170/3. maddesinde belirtilen yasal prosedür tamamlandıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken ödeme emrinin iptali_yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.