Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12775 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 31605 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : Kadıköy 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 23/09/2010NUMARASI : 2010/868-2010/1304Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1-Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE, 2-Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde;Alacaklı apartman yönetimi tarafından borçlu hakkında Kat Mülkiyeti Kanunu'na dayalı olarak daireler gideri alacağına istinaden ilamsız takip yapılmıştır. Borçlu hakkında çıkarılan ilk ödeme emri takip talebinde belirtilen adresine gönderilmiş, ancak bila tebliğ dönmüştür. Alacaklı vekilinin talebi üzerine 13.08.2009 tarihinde tapu sicil müdürlüğüne gönderilen yazı ile borçluya ait 431 ada 27 parsel 13 numaralı bağımsız bölümün kayıtlarındaki son adresin tespiti istenmiştir. Tapu sicil müdürlüğünün aynı tarihli cevabında bildirilen adrese ödeme emri gönderilmiş, bu tebligatın borçlunun tanınmadığından bahisle 13.11.2009 tarihinde iade edilmesi üzerine, aynı adreste borçluya Tebligat Kanununun 35.maddesine göre 28.10.2009 tarihinde tebligat yapıldığı görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun Bağımsız Bölüm Sahiplerine Tebligat başlıklı Ek 1.maddesi; "Kat Mülkiyeti Kanunu'nun uygulandığı hallerde, ortak taşınmazda oturmayan her bağımsız bölüm sahibi, apartman yönetimi ve ortak giderler ile ilgili tebligat yönünden geçerli olmak üzere, Türkiye'de bir adresini yöneticiye yazılı olarak bildirmek zorundadır. Apartman yönetimi ve ortak giderler ile ilgili tebligatlar bu adrese yapılır. Bağımsız bölüm sahibinin adres bildirmemesi veya yazılı olarak bildirdiği adrese tebligat yapılamaması hallerinde, bundan sonraki bütün tebligatlar, o kişiye ait bağımsız bölümde fiilen oturana yapılır. Tebligat bir örneği apartman girişinde bulundurularak ilan tahtasına asılır. Bağımsız bölümde fiilen oturana bu şekilde yapılacak tebligat bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılır. (Ek fıkra 19.03.2003 - 4829 SK/17.md) Bağımsız bölümde fiilen oturan yoksa ilan tahtasına asılan tebligat örneği bağımsız bölüm sahibine yapılmış sayılır" şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda borçlunun bahsi geçen apartmanda oturmadığı hususunda bir ihtilaf yoktur. Diğer yandan borçlu apartman yönetimine (yöneticiye) Türkiye'deki bir adresini yazılı olarak bildirdiğini iddia ve ispat edememiştir. Kendisine borçlu tarafından bir adres bildirilmemesine rağmen alacaklı yönetimin, bu madde kapsamında kendisine tanınan yetkiden faydalanarak tebliğ işlemini gerçekleştirmeye çalışmadığı, ödeme emrini, borçlunun bilinen adresine tebliğe çıkarttığı, bu adrese tebligatın yapılamaması nedeniyle, tapu sicil müdürlüğünün bildirdiği adrese tebligat çıkarttığı, bila tebliğ dönmesi üzerine de bu adreste TK.nun 35.maddesine göre tebliğ işleminin gerçekleştirildiği görülmüştür. Borçlu hakkındaki ödeme emri tebligatı, TK.nun 35.maddesine göre yapıldığına göre, artık tebligat işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun Ek 1.maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının belirlenmesine gerek yoktur. Yapılacak iş TK.nun 35.maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığının tespit edilmesidir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 35/son maddesinde; "Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, ...kamu kurum ve kuruluşlarına verilen en son adreslerdeki değişiklikler hakkında da bu madde hükümleri uygulanır" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu nedenle daha önce usulüne uygun tebligat olmasa bile yukarıda açıklanan nitelikteki borçlu adresine 35.maddenin uygulanması suretiyle tebligat yapılır. (HGK.nun 28.3.2001 tarih ve 2001/11-295 E. - 2001/313 K.)Somut olayda, borçlunun kamu kurumu niteliğindeki tapu sicil müdürlüğüne bildirdiği adresine gönderilen ödeme emrinin tebliğ edilememesi nedeniyle ve yeni adresini bu yere bildirmediği için 7201 Sayılı Kanunun 35/son maddesi gereğince tebliğ işlemi yapılması mümkündür. Ayrıca borçlunun tebligat üzerindeki isminin eksik yazılması, borçlunun bu duruma açıkça karşı çıkmaması karşısında, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz. O halde şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.