Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12749 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 31441 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/07/2010NUMARASI: 2009/3653-2010/1352Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :1) İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;2) Borçlular vekili, takip konusu senedin alacaklı ile prensipte anlaşmaya varılan 27.500.000 USD'lik kredi kullanımı için teminat amaçlı olarak tanzim edildiğini, koşulları oluşmadığı halde boş olan vade kısmı doldurularak takibe konulduğunu belirterek takibin durdurulmasını istemiş, mahkemece iddia kanıtlanamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.Takip konusu senedin tanzim tarihi 15.01.2008 olup, taraflar arasında düzenlenen "koşullu şartname"nin hemen akabinde 1 gün sonra tanzim edilmiştir. Koşullu şartnamede borçlulara verilmesi öngörülen kredi tutarı ile takip konusu senetteki yazılı miktarın aynı olması (27.500.000 USD), ekli tarihsiz genel kredi sözleşmesindeki rakamın da 27.500.000 USD ve taraflarının da aynı olması, takip konusu senedin bu kredinin teminatı olarak düzenlendiğini göstermektedir. Nitekim borçlular aleyhinde aynı tutarlı kredi borcuna ilişkin "tahsilde tekerrür olmama kaydı ile" İstanbul 10.İcra Müdürlüğü'nün 2010/2932 Esas sayılı dosyasında da ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı görülmektedir.Aynı alacağa ilişkin olarak yapılan takipte görülen istihkak iddiasının yargılaması neticesinde verilen kararın temyizi üzerine, Yargıtay 17.Hukuk Dairesi'nin 2010/10399 Esas, 10399 Karar sayılı kararında "takip konusu senedin 14.01.2008 tarihli kredi sözleşmesinin teminatı olarak tanzim edildiği" belirtilmiştir.Borçlulara kredi vermenin koşulu olarak "koşullu şartname"nin "i" bendinde "senet tanzim edilmesi" şart koşulmuş olup, takip konusu senedin de bu krediyi alabilmek için tanzim edildiği anlaşılmaktadır.Dolayısıyla takip konusu senedin teminat senedi olduğu ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediği ve alacağın varlığının yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kabulü yerine reddi doğru değildir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.