MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçiler tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçilerin ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece "davacı vekiline satış dosyasında alacaklı olan ...'ı davaya dahil etmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, ancak davacı vekilinin dahili dava dilekçesini 2 haftalık kesin süre geçtikten sonra sunduğu" gerekçesiyle HMK.nun 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 134/2. maddesinde; “... İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir...” hükmü yer almaktadır. Buna göre ihalenin feshi istemi üzerine mahkemece duruşma açılıp, taraflara usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeli ve taraflar gelmeseler bile gereken karar verilmelidir. İİK'nun 18/2.maddesinde; ''Şu kadar ki, talep ve cevaplar dilekçe ile olabileceği gibi tetkik merciine ifade zaptettirmek suretiyle de olur'' düzenlemesi yer almaktadır.Şikayetçilerin, icra mahkemesi nezdinde ihalenin feshine yönelik olarak yaptıkları başvuru, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, HMK anlamında dava niteliğini taşımaz. Şikayette yargılama usulü, İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir. Talepler ve cevaplar icra mahkemesine dilekçe ile verilebileceği gibi, ifadeyi yazdırmak suretiyle de olabilir. Bu nedenle şikayet dilekçesinin, 6100 sayılı HMK.'nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması aranmadığından, anılan Kanunun 119/2. maddesi hükmünün olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bununla beraber, mahkemece 05/05/2015 tarihli ara kararı ile şikayetçiler vekiline 2 haftalık kesin süre verildiği, şikayetçiler vekilinin 08/07/2015 tarihinde verdiği dilekçe ile...'ın adresini bildirerek davaya dahil edilip kendisine tebligat yapılmasını istediği görülmektedir. Somut olayda, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/10473 Esas numaralı takip dosyasının alacaklısı ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/803 Esas, 2014/923 Karar sayılı kararı ile hükme bağlanan ortaklığın giderilmesi davasının davacısı olan ...ın adres bilgileri ve TC. kimlik numarasının, dosya arasında mevcut takip dosyası ve ortaklığın giderilmesine ilişkin dava dosyası içerisinde yer alması nedeniyle adı geçenin adres bilgilerine ulaşılabileceği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece; İİK.nun 18. maddesi uyarınca şikayette uygulanacak usul gereğince, alacaklı ...'a usulüne uygun duruşma davetiyesi tebliğ edilip yargılamaya katılması imkanı tanınarak, bu konudaki eksiklik tamamlandıktan sonra, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçilerin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.