Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12712 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5849 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: Gaziantep 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ: 16/06/2011NUMARASI: 2010/1446-2011/1178Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının temyizine ilişkin dilekçenin reddini mutazammın 12.03.2012 tarih, 2011/23078E.-2012/7313K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 16/06/2011 tarihli kararının davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 12/03/2012 tarihli kararında, kararın 16/06/2011 tarihinde tefhim edildiği süre geçtikten sonra 03/08/2011 tarihinde yapılan temyizin sürede olmadığından reddine karar verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi kararlarına karşı temyiz süresi tefhimden değil, tebliğden itibaren 8 gün olup, temyiz edene kararın 29/07/2011 tarihinde tebliğ edildiği, süresinde 03/08/2011 günü temyiz ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar sulh hukuk mahkemesi kararlarına karşı karar düzeltme yolu kapalı ise de, Dairemizin 16/06/2011 tarih ve 2010/1446E.-2011/1178K. sayılı temyiz isteminin süreden reddine ilişkin kararı maddi hataya dayalı olduğundan kaldırılmasına oybirliğiyle karar verilerek davalının temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi: Ortaklığın giderilmesi kararına konu olan taşınmaz hissedarı ....'nın ihalenin feshi talebi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ihalenin 11/10/2010 tarihinde yapıldığı; ancak, ihalenin feshi davasının 19/10/2010 tarihinde açıldığı, davanın süresinde açılmadığı gibi esasen davacının satış dosyasında 27/04/2010 tarihli dilekçe ile satış dosyasına başvurarak kıymet takdirinden haberdar olduğunu ve taşınmazların satışının yapılarak hissesi oranında paranın hesabına yatırılmasını talep ettiğinden bahisle reddine karar verilmiştir.İİK'nun 127. maddesine göre "ilanın bir sureti borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarların tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur" Taşınmazda pay sahibi olan kişiye satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmemesi ise, başlı başına ihalenin feshi nedenidir.Somut olayda, şikayetçi taşınmazın hissedarı olup, takip dosyasında, şikayetçiye satış ilanının tebliğine ilişkin tebliğ evrakı bulunmamaktadır. İhale tarihinden yaklaşık altı ayöncesinde sunulan bir dilekçe ile şikayetçinin ihaleden haberdar olduğunun kabulü mümkün değildir ve satış ilanının tebliğ edilmemesi ihalenin feshi nedenidir.O halde, mahkemece, ihalenin feshi isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.