Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1267 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 21556 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : İstanbul 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 15/02/2010NUMARASI : 2010/184-2010/253Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılmış ve borçlulara örnek 6 nolu icra emri tebliğ edilmiştir.İİK'nun 150/ı maddesinde "...ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcunu ihtiva etmese dahi krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayrinakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa gönderildiğine dair noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürü 149.madde gereğince işlem yapar..." hükmü yer almaktadır.Alacaklı tarafından borçluya anılan maddede belirtildiği şekilde noter aracılığıyla gönderilen ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesi, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmez ise de, borçlunun ihtarnameye itirazlarının, İİK'nun 150/ı maddesinin göndermesiyle aynı kanunun 68/b maddesi çerçevesinde bilirkişi incelemesi yapılarak değerlendirilmesi ve bu şekilde sonuca gidilmesi gerekir. Somut olayda alacaklı banka tarafından noter aracılığıyla gönderilen ihtarnamenin borçlulara 06.11.2009. tarihinde tebliğ edildiği,yasal 8 günlük itiraz süresi 16.11.2009 tarihinde bitmesine rağmen borçlular tarafından 17.11.2009 tarihinde itirazda bulunulduğu görülmektedir. Bu durumda ihtarnamede belirtilen alacak kesinleşmiş bulunmaktadır.Mahkemece duruşma açılıp yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda taraf delilleri toplanarak limitle sınırlı olmak üzere sonuca gidilmesi gerekirken evrak üzerinde ve eksik inceleme ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.