Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12612 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 10056 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: Antalya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/03/2006NUMARASI: 2006/510/306Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu, dayanak senetteki imzaya karşı çıkmıştır. Mahkemece, 01.04.2005 tarihli 2004/97 esas - 2005/265 karar sayılı verilen kararda borçlunun imza itirazının kabulüne karar verilmiş, bu karar, eksik inceleme nedeniyle Dairemizce 05.07.2005 gün ve 2005/11764 esas - 14598 karar sayılı kararla bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak bozma doğrultusunda işlem yapılmak üzere itiraz eden borçlu vekilinden yeniden bilirkişi incelemesi yapılması bakımından 300 YTL. bilirkişi ücretinin yatırılmasını istemiş, anılan vekilce; hükme esas alınan rapora itiraz edenin karşı taraf (alacaklı) olduğunu, masrafın onlar tarafından yatırılması gerektiğinin ileri sürülmesi üzerine bu beyan doğrultusunda alacaklı asile muhtıra tebliğ edilmiş ancak, muhtırada öngörülen para alacaklı tarafça yatırılmamıştır. Müteakip 27.06.2003 tarihli oturumda ise alacaklı vekili; söz konusu ücretin itiraz eden tarafından yatırılması gerektiğini öne s??rmüş, bunun üzerine mahkemece bilirkişi ücretinin yatırılmadığından ve ilk raporda belirlenen bilirkişi bulguları, büyütülmüş fotograftaki gösterimler, senetteki imza ile medarı tatbik imzaların görünümleri nazara alındığında ilk bilirkişi raporunun doğru olduğu kabul edilerek borçlunun imzaya yönelik itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkemenin ilk bilirkişi raporuna göre kabulü, Dairemizin bozma gerekçesindeki hususa açıkça aykırı bulunmaktadır. HGK.nun 26.11.2006 tarih ve 2006/12-259 E. sayılı kararında da vurgulandığı üzere davanın niteliği itibariyle (imzanın borçluya ait olduğunu) kanıtlama külfeti alacaklıya aittir. O halde, ispat yükünün gereği yerine getirilmemiştir. Diğer bir anlatımla imzanın borçluya ait olduğu kesin olarak kanıtlanmamıştır. Mahkemece yapılacak iş; yukarıdaki HGK. kararı da dikkate alınarak alacaklıya söz konusu bilirkişi ücretini yatırması için usule uygun kesin süre verilmeli ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.