MAHKEMESİ: Beyoğlu 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/10/2009NUMARASI: 2009/475-2009/662.Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :7201 Sayılı Kanunun 28. maddesi gereğince kendisine tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya işyeri de bulunmayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet, tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. Bununla beraber, tebliğ çıkaran mercii lüzum görürse, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden veya zabıta vasıtası ile tetkik ve tespit ettirebilir.Bu araştırmalardan sonra ilanen tebligatla ilgili işlemlerin nasıl yapılacağı ise Tebligat Kanunun 29 ve 30, Tebligat Tüzüğünün 46 ve 47 maddelerinde düzenlenmiştir.Tebliğle ilgili 7201 sayılı Kanun ve Tüzük hükümleri tamamen şeklidir. Gerek tebliğ işlemi, gerekse tebliğ tarihi, Kanun ve Tüzükte emredilen şekillerle ispat olunabilir. Söz konusu Kanun ve Tüzüğün bu konuda etkili önlemler almış olmasının tek amacı tebliğin muhatabına ulaşmasını ve onun tarafından kabul edilmesini sağlamaktır. Bu durumda Tebligat Kanunu'nda ilana ilişkin 28.madde ve Tebligat Tüzüğü'nün 46.maddelerindeki hükümlere uyularak çok yönlü araştırma (Resmi ve hususi müessese ve dairelerden, örneğin seçim kurullarından, vergi dairesinden, tapu dairesinden ve nüfus müdürlüğü gibi yerlerden) yapılarak, bundan sonuç alınmaması halinde ilanen tebliğe gidilmesi gerekir. Yukarıda belirtilen yerlerden araştırma ve soruşturma yapılmaksızın, sadece zabıta marifetiyle araştırma yapılarak bununla yetinilmesi doğru değildir.Bu durumda tebliğ işleminin usulüne uygun olarak tamamlanmadığı anlaşılmakla mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.