Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12587 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7412 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ: Aksaray İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/04/2012NUMARASI: 2012/128-2012/147Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçluların tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçluların, dosya borcunun tamamı ve gecikmeden doğan zararları karşılayacak miktar icra dosyasına yatırıldığı halde, alacaklının haciz talebinin kabulüne karar verildiğini belirterek, haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurdukları, mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.HMK.nun 297/2.maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır.Somut olayda, alacaklı vekilinin dosya borcunun yeniden hesaplanarak dosyaya yatırılan paranın alacağı karşılamadığı miktar yönünden borçluların taşınmazlarına haciz konulması talebinin icra müdürlüğünce kabul edilerek dosya hesabının yapıldığı, ödenen miktarın mahsubu ile bakiye 13.648,01TL için Aksaray Tapu Sicil Müdürlüğü'ne haciz müzekkeresi yazıldığı, borçluların iş bu haciz işleminin kaldırılmasını istediği, mahkemece, istemin kısmen kabulü ile “icra dosyasına ödenen para miktarını aşan miktarı karşılayacak ölçüde taşınmazlar üzerine haciz konulmasına, diğer taşınmazlardaki hacizlerin kaldırılmasına” karar verildiği görülmektedir. Mahkeme kararı, yukarıda açıklanan madde hükmüne aykırı, infazda tereddüt yaratacak nitelikte olup, infazı kabil bir karar değildir.O halde, mahkemece, HMK.nun 297/2.maddesi gözeltilmek suretiyle infazı mümkün ve anlaşılabilir nitelikte karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Öte yandan, HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.