Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12567 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3222 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/10/2012NUMARASI: 2011/2410-2012/1573Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan ilamlı takibe karşı borçlu belediye başkanlığının, 2942 SK.nun Geçici 6.maddesi gereğince, konulan hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, HMK.nun 320/son.maddesi uygulanarak davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK.nun 16/1.maddesi gereğince, kanunun hallini mahkemeye bıraktığı hususlar müstesna olmak üzere, icra ve iflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabilir. Aynı kanunun 18/3.maddesine göre de, aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir.Somut olayda, borçlunun, menkul, gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarına konulan hacizlerin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. Başvuru bu hali ile, İİK.nun 16.maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir ve yukarıda açıklanan İİK.nun 18/3.maddesi hükmüne göre, HMK.nun 150.maddesi uygulanarak dosyanın işlemden kaldırılmasına ve aynı kanunun 320/son maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilemez.O halde, mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsizdir.Ayrıca, HMK.nun 297/1-b.maddesi hükmüne göre, hükümde, tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile T.C.kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerinin gösterilmesi ve (e) bendi gereği “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, borçlu tarafından takip alacaklılarının tümüne husumet yöneltildiği halde, ....dışındaki alacaklıların karar başlığında gösterilmemesi ve gerekçeli kararın yazıldığı tarihin belirtilmemesi suretiyle kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.