MAHKEMESİ: Ankara 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 04/10/2011NUMARASI: 2011/835-2011/977Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :17.4.2008 tarih ve 5754 Sayılı Yasanın 56.maddesi ile değişik 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez"hükmü yer almaktadır. 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesinde değişiklik yapan ve 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Yasanın 32/2-b maddesine göre ise; "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir." Bu yasa, İİK.nun 83/a maddesine göre daha özel düzenleme içerdiğinden takibin kesinleşmiş olması şartıyla 28.2.2009 tarihi ve sonrasında artık borçlunun 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesi kapsamındaki gelir-aylık ve ödeneklere ilişkin hacze muvafakati geçerli olacaktır. Ancak; somut olayda her ne kadar alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce, Ankara 1. AsIiye Ticaret Mahkemesinin 01.04.2010 tarih ve 2010/258 değişik iş sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden 13.04.2010 tarihinde yapılan haciz sırasında borçlu, almakta olduğu emekli maaşından her ay 200,00 TL kesinti yapılmasına muvafakat etmiş ise de, ödeme emri 04.05.2010 günü tebliğ edilmiş olup, borçlunun, takip kesinleşmeden önceki hacze muvafakati bir hukuki sonuç doğurmaz. O halde mahkemece şikayetin kabulü ile emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.