MAHKEMESİ: Ankara 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/10/2010NUMARASI: 2010/1224-2010/1236Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İcra takibinin dayanağı olan bononun lehdar hanesinde “K ,.E. K,” sözcüklerinin yazılı olduğu görülmektedir. T.T.K.’nun 688/5. maddesi gereğince bonoda lehdarın ad ve soyadının yazılı olması zorunludur. Lehdar, gerçek veya tüzel kişi olarak bonoda gösterilmez ise, dayanak belge bono olarak kabul edilemeyeceğinden T.T.K.’nun 688/5. maddesinde öngörülen koşulları taşımayan bu belge nedeniyle borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü yolla takip yapılması mümkün değildir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre lehdarın ünvanının eksik olarak bonoda ifade edilmesi ve lehdarın hükmi şahsiyetinin bulunduğunun ciro şerhinden anlaşılması halinde, yukarıda açıklanan kuralın tamamlanmış olduğunun kabulü gerekir. Bu ilke Hukuk Genel Kurulu’nun 14.3.2001 tarih ve 2001/11-199 esas, 2001/244 sayılı kararında da vurgulanmıştır. Somut olayda lehdarın ünvanının bonoda kısaltılmış olarak yazıldığı, bononun arka sayfasına şirket kaşesinin vurulduğu ve şirketin hükmi şahsiyeti olduğu anlaşılmaktadır. Ciro silsilesinde kopukluk bulunmadığından itirazın reddi yerine, yazılı gerekçe ile itirazın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20/06/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.