Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12509 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3973 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Eskişehir 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 15/11/2012NUMARASI: 2012/449-2012/689Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı ve borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :01.12.2008 vadeli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte keşideci borçlunun imzaya itirazı üzerine alınan bilirkişi raporunda imzanın borçluya ait olmadığı bildirilmiş ise de mahkemece, TTK'nun 690.maddesinin göndermesiyle aynı Kanun'un 668/3.maddesine göre amaların el yazısıyla imzalarının usulen tasdik edilmiş olması gerektiği, davacının görme engelli olup imzasının usulen tasdik edilmediği, dolayısıyla senedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesiyle takibin İİK'nun 170/a maddesi uyarınca iptaline karar verildiği görülmektedir.Mahkemenin kararına dayanak yaptığı 6762 Sayılı TTK'nun 668/3.maddesi 01.07.2005 tarih ve 5378 Sayılı Özürlüler Kanununun 50.maddesinin (b) bendi ile yürürlükten kaldırılmış olup, dayanak senet iş bu kanunun yürürlük tarihinden çok sonra düzenlenmiştir. Bu itibarla senedin geçerliliği belirtilen şekil şartına tabi değildir. 5378 Sayılı Yasanın 23 ve 24.maddeleri ile, görme özürlülerine ait diğer hukuki işlemlerle ilgili 18.1.1972 tarihli ve 1512 Sayılı Noterlik Kanunu'nun 73 ve 75.maddeleri değiştirilerek, 73.maddesi ile ilgilinin görme özürlü olması halinde, noter, ilgilinin görme özürlü olduğunu anlarsa, "işlemler özürlünün isteğine bağlı olmak üzere iki tanık huzurunda yapılır" hükmü getirilmiştir. 75.maddesi ile de; "imza atabilen görme özürlüler hariç olmak üzere tanık, tercüman veya bilirkişinin parmağı da bastırılır" hükmüne yer verilmiştir. Diğer bir deyişle 73.madde ile tanık bulundurulması özürlünün isteğine bırakılmış, zorunlu şart kılınmamış, 75.maddede ise, imza atabilen görme özürlüler tanık bulundurulmasından hariç tutulmuştur. Açıklanan durum itibariyle senet tanziminde, 5378 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca; görme özürlüler yönünden, görenlerden farklı herhangi bir şekil şartı kalmamıştır. Somut olayda aynı zamanda imzaya da itiraz edilmiş ise de, dayanak senetteki imzanın Adli Tıp Kurumu'ndan alınan rapora göre itiraz eden borçluya ait olduğu tespit edilmiş olup, bu durumda mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdirSONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının reddine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.