Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12447 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 31539 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Bozcaada Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ: 27/04/2011NUMARASI: 2011/20-2011/25Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 134/2. maddesinde "İhalenin feshini, Borçlar Kanunu'nun 226. maddesinde yazılı sebepler de dahil olmak üzere yalnız satış isteyen alacaklı, borçlu, tapu sicilindeki ilgililer ve pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler, yurtiçinde bir adres göstermek koşulu ile icra mahkemesinden şikayet yoluyla ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler" hükmüne yer verilmiştir.Şikayetçi asilin kendisini vekille temsil ettirmesi halinde dahi anılan maddede belirtilen bu koşulun yerine getirilmesi gereklidir. Zira vekilin vekaletten çekilmesi ihtimali gerçekleştiğinde davacı asile yapılacak tebligatlar için ve işin sürüncemede kalmamasını amaçlayan "yurtiçinde adres gösterme koşulu" yerine getirilmelidir.İİK.nun 134/2. maddesindeki bu düzenlemenin hükümet gerekçesine bakıldığında "İhaleye iştirak edenlerin şikayet yoluyla ihalenin feshini isteyebilmeleri için, yurtiçinde adres göstermeleri zorunluluğu getirmek suretiyle kötü niyetli isteklilerin önüne geçilmesinin amaçlandığı" belirtilmiştir. Dairemizin değişen ve süreklilik arz eden içtihatlarına göre de, yurtiçinde adres gösterme koşulunun, ihalenin feshini isteyen üçüncü kişiler için olduğu kabul edilmekte olup, satış dosyasında adresi mevcut olan taşınmaz hissedarları için anılan şart aranmamaktadır.Somut olayda, ihalenin feshini isteyen Z.K.satış dosyasında taşınmaz hissedarı konumundadır. Buna göre, satışın yapıldığı dosyada adresi bulunan şikayetçinin, ihalenin feshini isteyebilmesi için yurtiçinde adres göstermesi zorunlu değildir. Diğer yandan şikayetçinin vekili marifetiyle ihalenin feshi davası açtığı ve yurtiçi adresinin vekaletnamesinde mevcut olduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.