Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12353 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 123 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Konya 3. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/06/2009NUMARASI: 2009/574-2009/674Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı T. Vakıflar Bankası T.A.O. vekili tarafından borçlu hakkında kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarına dayalı olarak genel haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluya örnek 7 nolu ödeme emri tebliğ edilmiş, İİK.nun 62/1.maddesi gereğince, borçlunun icra dairesine başvurarak, borca itirazı üzerine, icra müdürlüğünce 14.02.2008 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. 01.11.2005 gün ve 25983 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 138/4.maddesi uyarınca "Fonun alacaklı olduğu ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde, borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz."Aynı Kanunun Geçici 13.maddesinde ise; "Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Hâlinde T. Emlak Bankası A.S. dâhil) 26.12.2003 tarihinden önce bankacılık teamüllerine göre teminatlı ve/veya yetersiz teminatlı kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş, süresi uzatılmamış veya yeniden yapılandırılmamış kredileri kullananlar ya da yeniden yapılandırma şartlarını ihlal edenler ile münferit veya karşılıklı verilen banka teminat mektupları, kabul kredileri ve avaller, taşınır ve taşınmaz rehni, ipotek, üst hakkı, intifa hakkı ve oturma hakkı gibi her türlü sınırlı aynî hak tesisine ilişkin sözleşmeden doğan hakların da diğer bankaların ve üçüncü kişilerin muvazaadan arî hakları aleyhine olmamak üzere Fon alacaklarının tahsiline ilişkin 123, 134, 136, 137, 138, 140, 142 ve 165 inci madde hükümleri, tasarrufun iptali davalarında aciz vesikası şartı aranmaması, tüzel kişilerin kanunî temsilcileri ile borçlu ve borçla diğer ilgililerin yurt dışına çıkmasını yasaklama dâhil bankalarınca uygulanır." hükmü yer almaktadır. Madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere; 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 138/4.maddesi, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacakların tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulananabilecektir. Somut olayda ise takibe konu kredi alacağı, bu tarihten sonra 02.02.2007 tarihinde kat edilmek suretiyle muaccel hale geldiğinden, anılan yasa hükmünün uygulanma imkanı yoktur. O halde, mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.