Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12330 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 3779 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: Ankara 6. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 13/12/2012NUMARASI: 2012/595-2012/871Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu .aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe karşı icra mahkemesine başvurusunda, adi ortaklık sözleşmesine göre temsil yetkisinin ...... ..'ne ait olduğunu, takibe dayanak çeklerde tek imza bulunduğunu, ancak .......... 'nin çift imza ile temsil edildiğini ileri sürerek borca itirazda bulunduğu, Mahkemece, adi ortaklık sözleşmesine göre tek imza atılarak adi ortaklığın borç altına sokulamayacağından borca itirazın kabulüne karar verilmiştir. Ankara 3. Noterliği'nce düzenlenen 26.02.2009 tarihli ve 03186 yevmiye nolu adi ortaklık tadil sözleşmesine göre, ...'nin, münferiden atacağı imza ile her bir ortağı ayrı ayrı temsil ve ilzama tam yetkili olduğu görülmektedir. 20.07.2011 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'ne göre, ....... 'ni her konuda temsil ve ilzama, başkan ......’nin tek imza ile yetkili olduğu anlaşıldığından, ciranta ...... iş ortaklığını da tek imza ile temsil ettiğinin kabulü gerekir. Takip dayanağı çeklerde, cirantacı borçlu şirket kaşesi üzerinde tek bir imzanın bulunduğu görülmektedir. Çeklerdeki, keşide tarihi de gözönüne alınacak olursa, ciro imzasının .......’ye ait olduğu ihtilafsız olduğuna göre adi ortaklık adına ....... yetkilisi tarafından yapılan ciro, adi ortaklığı bağlar ve adi ortaklığı oluşturan diğer ortağı da sorumlu kılar.Her ne kadar .............. tarafından çeklerin ileri tarihli düzenlendiği hususunda, dosyaya, 04.04.2011 tarihli makbuzlar sunulmuş ise de takip yapan alacaklının imzası bulunmadığından adı geçen yönünden İİK 169/a maddesi kapsamında belge niteliğinde değildir.O halde, mahkemece itirazın reddi yerine kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.