Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12209 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 30346 - Esas Yıl 2009





ESAS NO: 2009/30346 KARAR NO: 2010/12209MAHKEMESİ: Bakırköy 5. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 10/11/2009NUMARASI: 2009/605-2009/1746Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekilinin çeke dayalı olarak 22.01.2008 tarihinde başlattığı kambiyo takibinde, borçlulardan O. Ö. adına ödeme emri tebliğ edilmeden, alacaklı tarafından hiçbir icrai işlem yapılmadan dosyanın işlemden kaldırıldığı ve 05.03.2009 tarihinde takibin yenilendiği ve borçluya ödeme emri ve yenileme dilekçesinin tebliğinin talep edildiği görülmektedir. Ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekili, İİK.nun 168/5. maddesinde yazılı yasal 5 günlük itiraz süresi içinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; "Ödeme emrinin borçlu müvekkilime tebliğ edilmesi için iki yıla yakın bir süre hiçbir işlem yapılmamıştır. Müvekkille ilgili yapılan ilk işlem icra dosyasından müvekkilimiz adına 19.03.2009 talep ve 30.03.2009 tebellüğ tarihli ödeme emrinin gönderilmesidir. Söz konusu icra dosyasının tetkiki halinde görülecektir ki, ilk takip tarihiyle kesilen zamanaşımı, altı ayın geçmesiyle dolmuştur. Tüm bu nedenlerle 2 yıla yakın bir sürenin geçmiş olmasının ardından işlem yapılması (kambiyo senetlerine özgü ödeme emri gönderilmesi) yasaya aykırıdır. Söz konusu müracaat hakkı müvekkilimiz açısından ilgili yasal düzenlemeler karşısında zamanaşımına uğramıştır." ifadelerini kullanarak, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde çekin zamanaşımına uğradığını ileri sürmüştür. Esasen HUMK.nun 76. maddesi gereğince hukuki sebebin ve ugulanacak yasa maddesinin tesbiti hakimin görevine giren bir konudur. (HGK. 05.06.1991-1991/12-258 E. 344 K.)Somut olayda borçlu vekilinin başvurusu, İİK.nun 168/5. ve 169a/4-5. maddelerinde yazılı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı olarak tavsif edilmelidir. Mahkemece yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.