Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12123 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 12974 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Karşıyaka 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/06/2010NUMARASI: 2009/554-2010/557Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Şikayetçi borçluların, İİK’nun 82/12 maddesi uyarınca haciz konulan taşınmazlar hakkında meskeniyet iddiasında bulunması üzerine, mahkemece yapılan yargılama sonunda, haciz konulan 216 ada 73 parsel 3, 5 ve 7 nolu bağımsız bölümlerin 200.000 TL bedelden az olmamak üzere satışının gerçekleştirilmesine, her satılan taşınmazla ilgili satış bedelinden 200.000 TL bedelin tapuda malik gözüken davacılara kendilerine haline uygun ev almak üzere verilmesine, bu miktarı aşan kısmın dosya borcunun ödenmesinde kullanılmasına karar verilmiştir.İİK.nun 4.maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinde başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Yasada, koşulları oluşması halinde İİK.nun 79. Ve 360. Maddeleri bu husustaki (yetki ile ilgili) istisnaları düzenler.İİK'nun 79/son maddesi hükmü gereği resmi sicile kayıtlı malların haczi, takibin yapıldığı icra dairesince kaydına işlenmek suretiyle doğrudan da yapılabilir. Bu durumda hacizle ilgili şikayetlerin (haczedilmezlik) asıl takibin yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda gözlendiği gibi, İstanbul 3. İcra Müdürlüğünce (2009/3570 Esas sayılı takip dosyasından) Karşıyaka 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan haciz müzekkeresi yazılarak borçlulara ait taşınmazlar üzerine haciz konulduğundan, borçlular tarafından haczedilmezlik şikayetinin, İstanbul İcra Mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekir. Karşıyaka İcra Müdürlüğünce söz konusu taşınmazlar üzerine konulan bir haciz yoktur. O halde mahkemece yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.