Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11929 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 2030 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: İstanbul 12. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/07/2012NUMARASI: 2011/515-2012/693Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı banka vekili tarafından "genel kredi sözleşmesi" nedeniyle oluşan alacağın tahsili için genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra dairesine verdikleri dilekçeler ile takibe itiraz ettikleri, alacaklının duran takibin devamını sağlamak için itirazların kesin kaldırılması talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır. Hesap kat ihtarnamesinde, "genel kredi sözleşmesi"nden kaynaklı ticari taşıt kredi hesabındaki bakiye borç miktarı borçludan talep edilmiştir. Mahkemece, İİK'nun 68/b maddesinin bankacılık hizmetleri borçlarında uygulanma olanağı bulunmamakta olduğu anlaşıldığı için davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden bahisle itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 1. maddesi "Bu Kanunun amacı, (...) kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmeleri teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir" şeklinde düzenlenmiştir. Yine aynı kanunun 3/l-e-h maddesi "Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi, Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında tüketici ile satıcı-sağlayıcı arasında yapılan her türlü hukuki işlemi," şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre 4077 Sayılı TKHK ancak tüketicilerin, yapmış oldukları tüketici işlemlerine ilişkin düzenlemeler olduğu müddetçe uygulanabilecektir. Bu bağlamda 4077 Sayılı TKHK 10/A maddesinde belirtilen kredi kartlarına ilişkin düzenleme, taraflardan birinin tüketici sıfatına haiz olması ve işlemin tüketici işlemi olması halinde uygulanacaktır. Hesap kat ihtarnamesine ve daha sonra da takibe konu edilen ve alacaklı tarafından dosyaya sunulan "Genel Kredi ve teminat Sözleşmesi"nin incelenmesinden, kredinin, "ticari taşıt kredi" niteliğinde olduğu, nlaşılmakla olayda 4077 Sayılı TKHK.nun 10/A maddesinin uygulanma imkanı olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olduğundan işin esası incelenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığın bankacılık hizmetleri borcundan kaynaklandığından bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.