Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11923 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 445 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Ümraniye 1. İcra MahkemesiTARİHİ: 09/10/2009NUMARASI: 2009/1153-2009/873Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu şikayet edenler hakkında Ümraniye 2.İcra Müdürlüğünün 2008/10823 esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibi yapılmıştır. Takip dayanağı ilam ise, Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.06.2008 gün ve 2006/146 esas - 2008/186 karar sayılı ilamıdır. Borçlu şikayet edenler vekili, icra mahkemesine müracaat ederek, müvekkilleri aleyhinde ilamlı icra takibi yapıldığı, Ümraniye 2.İcra Dairesinin 2008/10823 sayılı dosyasından 13.5.2009 tarihli hesap özetinin taraflara 20.09.2009 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak takip dayanağı ilamın bozulmuş olduğunu, İİK.nun 40.maddesi uyarınca takibin durması gerektiğini, buna rağmen taraflarına ödeme muhtırası gönderilmesinin yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle takibin durdurulmasına ve bakiye borç muhtırasının iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Takip dayanağı Bolu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.06.2008 gün ve 2006/146 esas - 2008/186 karar sayılı ilamı ile, 5000.YTL davacı A. 5000.YTL davacı F. için olmak üzere toplam 10.000.YTL maddi tazminatın; 5000.YTL davacı A., 5000.YTL davacı F.için, 3000.YTL kardeş M.için olmak üzere toplam 13.000.YTL manevi tazminatın 29.12.2003 (kaza tarihinden itibaren) tarihinden itibaren, 1.179,44.YTL davacı F.için, 342,54.YTL davacı A.için olmak üzere toplam 1.521.YTL maddi tazminatın ıslah tarihi olan 4.6.2008 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, vekalet ücreti, yargılama giderine hükmedilmiştir. Bahsi geçen bu ilamın temyizi üzerine ise, Yargıtay 17.HD.nin 3.3.2009 tarihli ilamı ile, davacı alacaklılar vekilinin tüm itirazlarının reddine, davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; müddeabihin ıslah edilen kısmı için, ıslah tarihi yerine kaza tarihinden faiz yürütülmesinin isabetli görülmediği, davalı sigorta şirketinin harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinden sigorta bedelinin (limitinin) hükmolunan tazminata oranı dahilinde sorumlu tutulması gerekirken diğer davalılarla birlikte tamamından müteselsilen sorumlu tutulması da doğru olmadığı, maddi ve manevi tazminatlara ait kabul ve red edilen kısımlar ve bu kısımlara ait olarak taraflar lehine hükmedilen avukatlık ücretinin ayrı ayrı gösterilmemesinin yasaya aykırı olduğunun belirtildiği görülmektedir.İİK.nun 40.maddesi gereğince takip dayanağı ilamın ilgili Yargıtay Dairesince bozulması üzerine takip olduğu yerde durur. Bu kural ilamın bozulan kısmı için geçerlidir. Somut olayda takip dayanağı ilamın, karardaki bazı usuli eksiklikler, müddeabihin ıslah edilen kısmı yönünden faiz başlangıç tarihindeki yanılgı ve dava dışı sigorta şirketi yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti yönüyle bozulduğu, diğer temyiz taleplerinin ise reddedildiği anlaşılmaktadır. HGK.nun 23.10.2002 tarih ve 2002/11-633 esas - 2002/847 karar sayılı kararında da vurgulandığı üzere bozma kapsamı dışında kalan hüküm bölümü onanmış sayılır. O halde, mahkemece takip dayanağı ilamın bozma kapsamında kalan kısmı bakımından takibin durmasına ve bozma kapsamı dışında kalan kısım nazara alınarak borçlulara gönderilen muhtıranın kısmen iptali gerekirken yazılı gerekçe ile dayanak ilamın usulden bozulduğu gerekçesiyle istemin reddine dair karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ :Borçlular E.ve B. vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/05/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.