MAHKEMESİ: Çorum İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 02/12/2009NUMARASI: 2009/865-2009/916Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde itiraz edememiş olması gerekir. Bu durumda, gecikmiş itirazda bulunacak kişi, mazeretini gösteren delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmek zorundadır. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak gerekli karar verilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Borçlunun dilekçesinde; gecikmiş itirazdan söz etmesi sonuca etkili değildir. Zira, HUMK.nun 76. maddesi gereğince, hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tespiti hakimin görevine giren bir konudur ( HGK.5.6.1991-1991/12-258E-344K. ).Somut olayda borçlular B. A. ve S.N. A.hakkında kredi kartı borcundan dolayı genel haciz yoluyla yapılan takipte şikayetçiye gönderilen ödeme emri tebligatı “muhatap çarşıda, birlikte çalışan B. A. imzasına” şerhi ile tebliğ edilmiştir. Şikayetçi adına kendisine tebligat yapılan kişi aynı takipte borçlu olup, Tebligat Kanununun 39. maddesi uyarınca bu kişiye yapılan tebligatlar hasma tebliğ yasağı nedeniyle usulsüzdür. Bu durumda başvuru, usulsüz tebligata dayalı tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemi olarak tavsif edilmelidir. Tebligatın usulsüzlüğü belirlendiğine göre mahkemece tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.