Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11802 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 29327 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Büyükçekmece 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 11/07/2011NUMARASI: 2011/451-2011/470Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Şikayetçi borçlulardan K. K.adına çıkartılan satış ilanı tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı yazılı olmasına rağmen Tebligat Tüzüğünün 28. maddesinin uygulanmadığı görülmüştür. Tüzüğün anılan maddesine göre, muhatabın adresinde neden bulunmadığı tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği hususunun komşu, kapıcı, yönetici, zabıta amir ve memurları vs. gibi kimselerden sorulması, tevziat saatinden sonra adrese gelineceğinin tespit edilmesi ve bunun tebligat parçasına yazılıp ilgilisine imza ettirilerek belgelendirilmesi halinde 21. maddeye göre tebligat yapılabilir. Hükmi şahıslar yönünden ise, hükmi şahıslar adına ve bunların ticaret sicilinde yazılı adreslerine gönderilen tebligatların 7201 Sayılı kanunun 21. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun Tüzüğün 28. maddesindeki koşulları araştırması gerekli değildir. Zira, muhatabın adreste bulunmaması halinde, bunun nedeninin belirlenmesi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceğinin tespit edilmesi gerçek kişiler yönünden zorunlu olup, hükmi şahısların sıfatı ve niteliği itibariyle böyle bir araştırmanın yapılmamış olması, tebligatın usulsüzlüğü sonucunu doğurmaz.Somut olayda her iki borçlu şirkete yapılan tebligatlar usulüne uygun ise de, borçlu K. K.e yapılan satış ilanı tebligatında, borçlunun nerede olduğu komşusuna sorulmuş, nerede olduğunun bilinmediği şerhi ile tebligatın yapıldığı anlaşılmıştır. Muhatabın tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tespit edilmeden yapılan tebligat işlemi bu haliyle usulsüzdür. (Huk. Genel Kurulu'nun 18.04.2001 tarih ve 2001/6-386 Esas, 2001/389 Karar sayılı kararı). İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Dairemizin süregelen içtihatlarında da belirtildiği üzere satış ilanının borçluya hiç tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi nedeni sayılacağından şikayetin kabulü ile ihalenin feshi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.