Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11777 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 26841 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Suluova İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 07/06/2011NUMARASI: 2011/12-2011/33Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :İİK.nun 153. maddesinde; "İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir" hükmü yer almaktadır. Taraflar arasında tapu sicil müdürlüğünde tanzim edilen 31.07.1987 tarih ve 1622 yevmiye nolu ipotek akit tablosunun incelenmesinde; ipoteğin, borçlu Ö.A.adına, taşınmazda bulunan 58/2400 hissenin 4.500.000 TL bedelle, birinci derecede ve sırada faizsiz olarak ve 12.01.1989 tarihinde ödenmek şartıyla düzenlendiği anlaşılmıştır. Açıklanan bu niteliği itibariyle ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. TMK'nun 875. maddesi gereğince, alacaklı, ipoteğin fekki için, ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir. Buna göre aynı kanunun 883 ve İİK.nun 153. maddeleri gereğince borçlu da ipoteğin kaldırılması için icra dairesine doğrudan başvurabilir. Somut olayda ipotek akit tablosunda yer alan bila faizli dönem, (1987-1989) arası zamanı ifade etmekte olup, vade tarihinden talep tarihine kadar anapara ve eklentilerinin ödenmesi halinde ipoteğin kaldırılmasına karar verilebilir. O halde mahkemece, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda dönemsel faiz hesabı yaptırılarak ödenmesi gereken miktarın belirlenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.