MAHKEMESİ: Silivri 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 29/06/2011NUMARASI: 2010/454-2011/208Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimitarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; MK.nun 686.maddesine göre; "Bir şeye ilişkin tasarruflar aksi belirtilmedikçe onun eklentisini de kapsar."Eklenti (teferruat), asıl şey malikinin anlaşılabilen arzusuna veya yerel aletlere göre işletilmesi, korunması veya yarar sağlanması için asıl şeye sürekli olarak özgülenen ve kullanılmasında birleştirme, takma veya başka bir biçimde asıl şeye bağlı kılınan taşınır maldır. Eklenti asıl şeyden geçici olarak ayrılmakla bu niteliğini kaybetmez. İİK.nun 83/c maddesi göndermesi ile uygulanması gereken MK.nun 862/2.maddesine göre ise; "Rehnin kuruluşu sırasında makine, otel döşeme eşyası gibi açıkça eklenti olarak gösterilen ve tapu kütüğünde beyanlar sütünuna yazılan şeyler, kanuna göre bu nitelikte olamayacakları ispat edilmedikçe eklenti sayılır." Bir başka anlatımla tapuya teferruat olarak kaydedilmiş olsa bile menkulün teferruat niteliğinde bulunmadığı iddia ve ispat edilebilir. MK.nun 684.maddesine göre ise; "Bir şeye malik olan kimse o şeyin bütünleyici parçalarına da malik olur." Bütünleyici parça (mütemmim cüz) yerel adetlere göre asıl şeyin temel unsuru olan ve o şey yok edilmedikçe, zarara uğratılmadıkça veya yapısı değiştirilmedikçe ondan ayrılmasına olanak bulunmayan parçadır. Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, ihale yoluyla satılan fabrikanın henüz tamamlanmamış olduğu, natamam vaziyette iken ihale yoluyla satıldığı konusunda ihtilaf yoktur. Diğer yandan dava konusu olan ve binanın girişinde bulunan alüminyum esaslı panellerin çatı yapımı için alındığı sabit ise de, söz konusu malzemeler henüz çatıya monte edilmediklerinden ve binadan ayrılmaları halinde yok edilme, zarara uğratılma veya yapısının değiştirilmesi sözkonusu olmayacağından binanın mütemmim cüzü olmazlar, binanın mütemmim cüz’ü olabilmeleri için bunların binaya takılı vaziyette olmaları gerekir. Çatıya monte edilmemiş halde binada bulunan alüminyum esaslı panellerin mütemmim cüz veya teferruat olarak kabulü doğru olmayıp mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.