MAHKEMESİ: Ankara 16. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 06/05/2009NUMARASI: 2009/621-2009/615Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte takibin kesinleşmesinden önceki devrede zamanaşımının gerçekleştiği itirazı İİK'nun 168.maddesinin 5.bendi hükmüne göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığı itirazı İİK'nun 71/son maddesi gereğince süreye tabi olmaksızın ileri sürülebilir.Somut olayda borçlu şirkete çıkartılan ödeme emri tebligatının 16.06.2007 tarihinde muhatap taşındı şerhi ile bila tebliğ iade edildiği daha sonra 21.11.2007 tarihinde alacaklının talebi üzerine borçlunun ticaret sicilinde yazılı bu adresine Tebligat Kanunu'nun 35.maddesine göre tebligat yapılmasına karar verildiği, ancak dosya arasında ödeme emrinin tebliğ şerhini havi bir tebligat parçasına rastlanmadığı bu hususun 23.12.2009 tarihli icra müdürünün, icra mahkemesine yazdığı yazı ile teyit edildiği görülmüştür.Bu durumda borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilmediği, dolayısı ile hakkındaki takibin kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Bu halde takip kesinleşmediğinden borçlu şirket takibin kesinleşmesinden sonraki devre ile ilgili İİK'nun 71.maddesine göre zamanaşımı itirazında bulunamaz. Mahkemece istemin reddi yerine İİK'nun 71 ve 33/a maddeleri uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.