MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 18.11.2015 tarih ve 2015/15049-28626 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun takipte istenen % 120 faiz oranına da itiraz ettiği anlaşılmıştır.Faiz oranı konusunda, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan bono dışındaki sözleşmelerde öngörülen ve bono nedeniyle alınacak faizi belirleyen (akdi faiz) ile ilgili anlaşma tarafları bağlar. 3095 sayılı Kanun'un 2. maddesine göre de, sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanması şarttır.Somut olayda, taraflar arasında imzalanan ve iki tarafında kabulünde olan takip dayanağı çeklere atıf yapılan 16.11.2011 tarihli ödeme protokolünde ve 29.07.2010 tarihli bayilik sözleşmesinde, aylık %10 temerrüt faizi hususunda tarafların anlaştığı, ancak mahkemece yukarıda açıklanan şartları taşıyan anlaşmanın varlığı gözardı edilerek takip tarihindeki avans faizi belirlenerek, takip tarihinden sonraki dönemler için, dönem dönem değişen avans faizi oranlarına göre faiz uygulama ve hesaplama yapılmasına karar verildiği görülmektedir.O halde, mahkemece, borçlunun faize yönelik itirazının, alacaklı ile keşidecinin imzası bulunan 29.07.2010 tarihli bayilik sözleşmesinde belirlenen faiz oranı esas alınarak ve Yargıtay denetimine imkân verecek şekilde gerektiğinde bilirkişiye başvurularak incelenip hesaplama yapıldıktan sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, avans faiz oranına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 18.11.2015 tarih ve 2015/15049 E.- 2015/28626 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 05.03.2015 tarih ve 2014/411 E.- 2015/193 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.04.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.