Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11696 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 26035 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: İzmir 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/07/2011NUMARASI: 2011/524-2011/770Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itirazı üzerine icra mahkemesince takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlunun bu kararı ibraz ederek ihtiyati haciz sırasında yatırdıkları paranın iadesi talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine, bu işlemin iptali için icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmaktadır.HUMK.nun 443/4. maddesi gereğince, gayrimenkule ve buna müteallik ayni haklara ve aile ve şahsın hukukuna mutedair hükümler kesinleşmedikçe infaz olunamaz. İİK.nun 363 ve sonraki maddelerinde ise, icra mahkemesince verilecek kararlardan temyizi kabil olanlar belirlenmiş, ancak, bunların infaz edilebilmesi için kesinleşmesi gerektiğine dair bir hükme yer verilmemiştir. Bir başka deyişle, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu değildir. Somut olayda, İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 17.03.2011 tarih ve 2011/20-277 sayılı kararı ile şikayetçi borçlu şirketin imza itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Söz konusu kararın yerine getirilmesi için kesinleşmesi gerekli değildir. O halde, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verildiğine göre, ihtiyati haciz sırasında yatırmış olduğu paranın da iadesi gerekeceğinden, yukarıdaki kurala uygun bulunmayan icra müdürlüğü işleminin iptali yerine yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.