Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11679 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 156 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Mersin 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 03/12/2009NUMARASI: 2009/872-2009/972Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı, borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile Mersin İcra Dairesinde icra takibine geçmiş, borçlu vekili süresinde Mersin İcra Mahkemesine başvurarak, takip konusu çekte muhatap bankanın bulunduğu yerin İstanbul İcra Dairelerinin yetki alanı içinde kaldığını, kendi ikametgahının ise Beykoz İlçesi içerisinde bulunduğunu, bu nedenle takipte İstanbul ve Beykoz İcra Dairelerinin yetkili olduğunu bildirmiş, ancak dilekçenin sonuç bölümünde ise Kadıköy İcra Dairelerinin yetkisizliğine, dosyanın yetkili İstanbul İcra Dairelerine gönderilmesini istemiştir. Dava dilekçesinin açıklamalar bölümünde Mersin İcra Dairelerinde takibin başladığı ileri sürülmüş olup, dilekçenin sonuç bölümünde Kadıköy İcra Dairesinin yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu görülmektedir. HUMK.nun 23.maddesi son cümlesi hükmüne göre, mahkemenin (İcra dairesinin) yetkili olmadığını iddia eden taraf, yetkili mahkemeyi (İcra dairesini) beyan etmeye mecburdur. HGK.nun 22.09.1976 gün 10/1957-2554. ve 25.12.1987 gün 506/1103 sayılı kararlarında da benimsendiği gibi birden fazla yetkili icra dairesinin itiraz eden tarafından gösterilmesi mümkündür.Yetkili olmak koşuluyla itirazda birden çok icra dairesi belirtilmiş olsa dahi yetkili icra dairesinin bildirilmesi yükümlülüğü yerine getirilmiş sayılır. Olayda borçlu vekili, dilekçesinin açıklamalar bölümünde İstanbul ve Beykoz İcra Dairelerinin yetkili olduğunu öne sürmüş, neticei talep bölümünde ise takip dosyasının İstanbul (Sultanahmet) İcra Dairesine gönderilmesini istemiştir. Mahkemece HUMK.nun 74.maddesine aykırı şekilde bu talep aşılarak dosyanın Beykoz İcra Dairelerine gönderilmesine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.