MAHKEMESİ: Bozdoğan İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 26/04/2011NUMARASI: 2009/38-2011/40Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Borçlu aleyhinde yapılan takipte, borçluya ait . ada, 1 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydı üzerine haciz konulmuştur. Borçlu süresi içerisinde icra mahkemesinde, meskeniyet şikayetinde bulunmuştur. İ.İ.K.'nun 82/12 maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. Mahkemece, şikayete konu dairelerin kıymeti ve borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Arsa üzerine yapılan binalar arza tabidir. Hacze konu arsa niteliğindeki taşınmaz haciz tarihi itibarı ile borçlu adına tapuda kayıtlıdır. Dolayısıyla yapılan haciz işlemi yerinde olduğu gibi arsa üzerinde bulunan her türlü yapıda aksi tapu kaydından anlaşılmadığı sürece borçluya ait sayılır. Bu hususun aksi ancak tapu kaydı ile ispat edilebilir, tanık beyanları borçlu adına kayıtlı arsa üzerinde bulunan yapının 3. şahsın mülkiyetinde olduğunun ispatı için yeterli değildir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmemektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarında da vurgulandığı üzere; borçlunun haline münasip evinin değerinin İİK'nun 82/12. maddesine göre belirleneceği ve bu hususları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen ve ikamet dışında zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, borçlunun haline münasip evi alabileceği değerin açıklanan kurallara göre belirlenmesi gerektiğinin dikkate alınması gerekirken, yaptırılan keşif sonucu alınan raporda, arsa üzerinde bulunan natamam binanın borçluya ait olmadığının kabul edilmesi ile toplam miktar eksik gösterildiğinden ve borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar gösterilmediğinden, yukarıda belirtilen ilkelere uygun düşmeyen bilirkişi raporuna itibar edilerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. Somut olayda, ekonomik ve sosyal durum araştırmasının yapılması ile kolluk araştırmasına göre, bu hususlar doğrultusunda; arsa üzerinde bulunan tüm yapıların değeri üzerinden toplam değerin belirlenmesi ve borçlunun haline münasip evi ne kadara alabileceği yönünde bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve bu ilkelere uygun olmayan bilirkişi raporu ile sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 09/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.