Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11594 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 30116 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: İstanbul 11. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/03/2010NUMARASI: 2010/524-2010/491Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla takibe karşı, borçlu vekilinin, alacaklının ihtiyati haciz ile takibe başladığı, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilememesi nedeniyle takip kesinleşmediği halde, takip tarihinden itibaren faiz de hesaplanarak bu miktar üzerinden borçlunun alacaklı olduğu takip dosyasına haciz müzekkeresi gönderildiğinden bahisle, ihtiyati haciz tutarı olarak müzekkerenin düzeltilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.İcra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları uygulamada kabul edilmektedir. Tarafları, müddeabihi ve dava nedenleri aynı olan iki ayrı dava aynı mahkemede açılmış ise ve derdestlik itirazı da yoksa hakim, HUMK.nun 45. maddesine göre her iki davanın birleştirilmesine karar verdikten sonra her iki dava için aynı kararı verebilir. Ancak birinci dava bekletici sorun yapılmamış, ikinci davada da birleştirme kararı verilmemiş ise her iki davaya ayrı ayrı devam edilir ve ilk davanın kesinleşmesi üzerine ikinci dava (HUMK. 237) kesin hüküm nedeni ile reddedilir. Somut olayda, borçlu vekilince, aynı haciz işlemine karşı ve aynı nedenlerle 25/02/2010 tarihinde icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulduğu ve İstanbul 11.İcra Mahkemesinin 01/03/2010 tarih ve 2010/457 E.- 322 K.sayılı kararı ile şikayetin reddine karar verildiği ve bu kararın henüz kesinleşmediği görülmektedir. Bu durumda, mahkemece duruşma açılarak, derdestlik nedeniyle ilgili şikayetin bekletici mesele sayılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile evrak üzerinde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.