MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:Alacaklı... Bankası ile................ arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine göre adı geçen kişiye kullandırılan krediden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla, asıl borçlu Salih Yakan ile kredi sözleşmesinin müşterek müteselsil kefilleri olan borçlular ... ve ... hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, bankanın, 13/12/2011 tarihli temlik sözleşmesi ile alacağın 6.600. TL'si için alacağını takip borçlularından ...'e temlik ettiği, ... tarafından takip işlemlerine devam edilerek borçluların mal varlığına haciz konulduğu, bu işlemlere karşı borçlu ...'ın icra mahkemesine şikayet yoluna başvurduğu, mahkemece şikayetin 7 günlük sürede yapılmadığı, esasen de temlik alan borçlu tarafından takibe devam edilmesinde usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. İcra takip dosyası incelendiğinde; takibin dayanağını oluşturan genel kredi sözleşmesinin, banka ile asıl borçlu Salih Yakan arasında düzenlendiği, ... ve ...'in ise müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğu, 10173 yevmiye nolu ve 23/08/2004 tarihli ihtarname ve hesap özeti gönderilerek tebliğ edilmesinden sonra 27/09/2004 tarihinde başlatılan takipte, 5.166,01 TL toplam alacağın tahsilinin istendiği görülmektedir. Alacaklı ... Bankası tarafından verilen 13.12.2011 tarihli belgede, banka alacağının 6.600. TL'lik kısmının kefil ... tarafından ödendiğinin belirtildiği, bu belge ile ...'in takip alacaklısı sıfatı ile takibe devam ettiği ve alacaklı sıfatı ile diğer borçluların malvarlıklarına haciz konduğu anlaşılmaktadır. Görüldüğü üzere, ..., alacaklı olarak takibine devam ettiği alacağın aynı zamanda borçlusu durumundadır. Şu halde (borcu ödeyerek alacağı temlik aldığı kabul edilse dahi alacaklı ve borçlu sıfatları birleşmiş olacağından,) aynı takipte borçlu sıfatını taşıyan ...'in rücu belgesine dayalı alacağının miktarı ve tahsili yargılamayı gerektirdiğinden bu belgeye dayanarak alacaklı sıfatı ile aynı takibe devam edemez. Borç kısmen ödenmekle, takip dosyası kısmen infaz edilmiş sayılır.Borçlunun, içeriği yukarıda özetlenen nitelikteki başvurusu, bir hakkın yerine getirilmemesi ve sebepsiz sürüncemede bırakılmasına ilişkin olmakla İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete tabidir.O halde, mahkemece; şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.