Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11484 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 8871 - Esas Yıl 2006





MAHKEMESİ: İstanbul 2. İcra MahkemesiTARİHİ: 12/08/2005NUMARASI: 2005/745/1283Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takibe dayanak yapılan ilamda kamulaştırma bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. İlamda oran belirtilmeyip yasal faiz denilmesi halinde faiz oranlarının uyuşmazlığa uygulanması gerekli yasada öngörülen şekilde belirlenmesi gerekir. Buna göre kamulaştırma bedelleri alacakları için 4709 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 17.10.2001 tarihine kadar 3095 Sayılı Yasaya göre yasal faiz oranlarının 17.10.2001 tarihinden sonrası için ise (kararın kesinleşme tarihinin bu tarihten sonra olmak koşulu ile) 4709 Sayılı Yasanın 18.maddesi ile değişik Anayasanın 46/son maddesinde belirtilen kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz oranlarının uygulanması gerekir. Somut olayda, borçlu idare ilama dayalı olarak takip edildiğine göre 2004 Yılı Bütçe Kanunundaki faiz oranının da yapılacak hesaplamada gözönünde tutulması gerekmektedir. Takip, Üsküdar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/1021 esas 2001/529 karar sayılı ilamına dayanılarak borçlu idare aleyhine İstanbul 4.İcra Müdürlüğünün 2003/15663 esas sayılı dosyasında başlatılmıştır. Bu takipte, takip konusu edilen alacak kısmen ödenmiş ise de, alacaklı vekilinin eksik faiz alacağı yönünden aynı dosya üzerinden takipte bulunması üzerine borçlu vekili icra müdürlüğüne başvurarak Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin içtihatlarına uygun olarak borçlarının yeniden hesaplanmasını istemiştir. Bu istemin icra müdürlüğünce reddedilmesi nedeniyle bu ret kararını şikayet konusu yapmıştır. Mahkemece bilirkişi incelemesine başvurularak şikayet sonuçlandırılmıştır. Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dayanak ilamın kesinleşme tarihi 01.07.2003 olarak hesaplamada dikkate alınmıştır. Ancak söz konusu ilamın mahkemesince arkasına verilen şerhte 21.11.2003 tarihinde kesinleştiği görülmektedir. Bu nedenlerle eksik incemeye dayalı bilirkişi raporuna itibar edilerek şikayetin reddi yönünde hüküm kurulması yerinde bulunmamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; yukarıda açıklanan Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre kararın kesinleşme tarihi de gözetilerek (21.11.2003) bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.