MAHKEMESİ: Ankara 13. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 28/11/2012NUMARASI: 2012/845-2012/870Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından dava dışı borçlu Ç. Ç.. T. Ticaret Ve San. A.Ş ile şikayetçi borçlu ....Tic. A.Ş hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı vekilinin talebi üzerine icra müdürlüğünce 09.11.2012 tarihinde şikayetçi borçluya müzekkere yazılarak, (takip borçluları Ticaret Ve San. A.Ş ve ....T.San ve Tic. A.Ş.) iş ortaklığındaki borçlu firmanın kar payı ve tasfiye payı üzerine haciz konulmasına karar verildiği, B.K 639/3 maddesi kapsamında haczin tatbiki ile birlikte adi ortaklık son bulmuş olmakla borçlunun kar payı ve tasfiye payına bloke konulması ve açığa çıkan bedellerin bundan böyle dosyaya gönderilmesinin istendiği görülmektedir. Borçlu vekili 14.11.2012 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda özetle, BK.639/3'de belirtilen şartların gerçekleşmemi?? olması nedeniyle icra müdürlüğü işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş, mahkemece “davacı borçlu hakkında, mahkememizin 14/11/2012 tarih 2012/786E.-2012/837K. sayılı ilamıyla takibin iptaline karar verildiği, şikayetin konusuz kaldığı” şeklindeki gerekçe ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı). Borçlunun kendisine gönderilen haciz müzekkeresini tebliğ aldıktan sonra hakkındaki takibin iptaline karar verilmiş olması, icra dosyasındaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir karar verilmediği sürece, icra mahkemesinin, haciz müzekkeresinin sonuçlarına katlanmak zorunda kalacak borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmez. Mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.