MAHKEMESİ: Ankara 4. İcra MahkemesiTARİHİ: 20/03/2007NUMARASI: 2007/81-213Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Takibe konu olan bonoda lehdar hanesi önce hamiline yazılıp daha sonra bu kelimenin çizilerek takip alacaklısı M. B..'un adının yazıldığı görülmektedir. T.T.K.'nun bonoyla ilgili 688/5 maddesi bonoda "kime ve kimin yerine ödenecekse onun ad ve soyadının yazılması zorunluluğunu getirmiştir".Yukarıda sözü edilen bonoda hamiline kelimesinin çizilerek alacaklının ad ve soyadının yazılması yönünde yapılan değişikliğin hüküm ifade edebilmesi için H.U.M.K.'nun 298. madde hükmü icabı keşideci tarafından tasdik edilmiş olması gerekir. Sözü edilen bu belgede böyle bir tasdik olmadığından bunun bono vasfı yoktur. Borçlu borcuda kabul etmediğine göre, mahkemece resen İİK'nun 170/a-1. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle borçlunun şikayetinin reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyar??nca (BOZULMASINA), 31/05/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.