MAHKEMESİ: Tavşanlı İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 18/10/2010NUMARASI: 2010/109-2010/176Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 82/4. maddesi gereğince borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri haczedilemez. Borçlunun bu maddeden yararlanabilmesi için asıl uğraşısının çiftçilik olması gerekir.Yani geçimini çiftçilik ile temin etmelidir. Bunun için keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak ne miktar arazinin borçlunun ve ailesinin geçinmesi için zorunlu olduğu belirlenmelidir. Somut olayda; borçlunun emekli olduğu ayrıca terzilik yaptığı tespit edilmiş olup, mahkemece çiftçilik yapıp yapmadığı araştırılmadığı gibi, yapılan keşif neticesinde 7, 199 ve 622 nolu parseller yönünden verilen rapora göre tarlaların sadece değeri tespit edilmiş, ne miktar arazinin borçlunun ve ailesinin geçimi için zorunlu olduğu tespit edilmeden eksik inceleme ile karar verilmiştir. Ancak bu husus temyiz konusu yapılmadığından bozma nedeni sayılmamıştır. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakk??nda sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir.Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar.Somut olayda,.... parsel nolu taşınmaz kaydına 15.02.2008 tarihinde haciz uygulanmış olduğu ve bu tarihte borçlu hissesi üzerinde T. Halk Bankası A.Ş. Lehine 07.04.2004 tarihli, ipoteğin mevcut olduğu görülmektedir. Karar gerekçesinde, ipoteklerin varlığı kabul edilip mahiyeti tartışılmasına rağmen bu ipoteğin ödenip ödenmediği bankadan sorulmadan hüküm kurulmuştur. O halde, mahkemece ipoteğin haciz tarihinden önce kalkıp kalkmadığı bankadan yöntemince araştırılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 02.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.