Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1133 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 14780 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: Sakarya 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 24/03/2011NUMARASI: 2010/542-2011/115Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından 04.08.2008 tarihli taahhütname adlı belgeye dayalı olarak genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlu şirket tarafından icra mahkemesine verilen 19.07.2010 tarihli dilekçe ile taahhütnamedeki kiralama bedelinin Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 121. maddesine göre fahiş olduğunu ileri sürülerek borca itiraz edildiği anlaşılmıştır.Alacaklının icra takibinde İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan ve mücerret borç ikrarını içeren bir belgeye dayanmadığı tartışmasızdır. Ancak borçlu vekilinin icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde taahhütnamenin kabul edildiği, fakat taahhütnamedeki belirlenen miktarın fazla olduğunun ileri sürüldüğü görülmektedir. Borçlu, borç doğuran hukuki ilişkiyi kabul edip, itirazını sözleşmede belirlenen miktarın yasal düzenlemelere aykırı olduğu nedenine dayandırdığına göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının artık İİK.nun 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek ve yer yoktur. Çünkü anılan madde yazılı belgelerle ispatlanacak olan hukuki ilişki ve borçtur. Borçlu hukuki ilişkiyi kabul edip itirazının sözleşmede kabul ettiği miktarın fazla olduğu nedenine hasrettiğine göre kabul edilen bir hususun ayrıca İİK.nun 68/l. maddesinde yazılı belgelerle ispatına yer olmadığı kabul edilmelidir. (H.G.K. nun 4.12.2985 tarih ve 1984/12–527 E. 984 K.) Borçlunun, takip dayanağı taahhütnamedeki kiralama bedelinin Maden Kanunu Uygulama Yönetmeliği’nin 121. maddesine göre fahiş olduğu iddiası, ancak genel mahkemede ileri sürülebileceğinden, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.