Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11291 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 30449 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: Adana 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 08/10/2010NUMARASI: 2008/670-2010/1039Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine adı geçen vekilinin İİK. nun 168/4.maddesinde öngörülen yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır.Mahkemece yaptırılan inceleme sonucunda bilirkişi M...A...T...’in sunmuş olduğu 21.05.2009 tarihli hakim havaleli raporunda bonodaki imzanın borçlu H...D...’in elinden çıkmadığı belirtilmiş, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, Adli Tıp Kurumunun 13.08.2010 tarihli raporunda, bonodaki imzanın, borçlu H.... D.....’in eli ürünü olduğu sonucuna varıldığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu Grafoloji bölümünün, imza incelemesinde son mercii olarak kabulü mümkün bulunmadığından, bu rapora üstünlük tanınarak sonuca gidilemez. O halde mahkemece iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeniden ve ehil bilirkişilerden oluşacak bir kuruldan mütalaa alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Adli Tıp Kurumu raporu esas alınarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.Kabule göre de, takip durdurulmamış olmakla borçlu aleyhine %10 para cezasına hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi doğru değildir.SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 31/05/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.