MAHKEMESİ: Adana 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 14/04/2011NUMARASI: 2010/884-2011/305Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK’nun 40. maddesinde; "....bir ilâm hükmü icra edildikten sonra..... Yargıtayca bozulup da aleyhine icra takibi yapılmış olan kimsenin hiç veya o kadar borcu olmadığı kesin bir ilâmla tahakkuk ederse, ayrıca hükme hacet kalmaksızın icra tamamen veya kısmen eski hâline iade olunur. Ancak üçüncü şahısların hüsnü niyetle kazandıkları haklara halel gelmez " hükmü mevcuttur.Somut olayda alacaklı vekili tarafından kira sözleşmesine dayalı olarak icra takibine başlandığı, borçluya örnek 13 nolu tahliye ihtarlı ödeme emrinin tebliğ edildiği, yasal sürede itiraz edilmemesi üzerine borçlunun açtığı itirazın iptali ve tahliye istemli dava sonucu Adana 5. Sulh Hukuk Mahkemesince tahliyeye karar verildiği, tahliye kararının icra müdürlüğünce 16.3.2009 tarihinde infaz edilerek taşınmazın alacaklı vekiline teslim edildiği görülmektedir.Borçlu vekilince tahliyeye ilişkin mahkeme kararının Yargıtayca bozulduğundan bahisle İİK'nun 40. maddesi gereğince, tahliyenin infazına yönelik memurluk işleminin eski hale getirilmesi talebi üzerine, icra dairesince tahliye konusu gayri menkulün bulunduğu Kadirli İcra Dairesine talimat yazılarak mecrunun boş olarak borçlu tesliminin istendiği, talimat dairesince 01.04.2010 tarihinde tahliye için mecruya gidildiğinde üçüncü kişi Kesmenin bulunduğu ve bu yerde borçlunun tahliyesi işleminden sonra kiracı sıfatı ile bulunduğunu beyan ettiği , kendisine tahliye için 15 günlük süre verildiği anlaşılmaktadır. Üçüncü kişi in bu işlemi şikayet etmesi üzerine icra mahkemesince, İİK'nun 40. maddesi gereğince tahliye ilamının icra edilmesinden sonra ilamın bozulması ve bu yerin üçüncü kişiye kiralanması halinde icra dairesince icranın eski hale getirilemeyeceği , üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığı hakkında yeni ve eski kiracılar arasındaki uyuşmazlığın, eski kiracının yeni kiracıya açacağı bir dava ile genel mahkemede çözümleneceği gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir.Bu durumda mahkemenin tahliye ilamının bozulması halinde İİK'nun 40/3 maddesine dayanılarak üçüncü kişiye karşı tahliyenin eski hale getirilmesinin istenemeyeceğine ilişkin gerekçesi dosya kapsamına, yasal düzenlemeye ( HGK ' nun 9.2.1955 tarih E.6-9,K.8 sayılı kararına ) uygun olup, bu nedenle şikayetin kabulü ile tahliyeye ilişkin işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken, gerekçesi aykırı olacak şekilde istemin reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ :Şikayetçinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 23/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.