MAHKEMESİ: Adana 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ: 19/10/2006NUMARASI: 2006/315-626Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :İİK'nun 68/b-3. maddesine göre " kredi sözleşmeleri ve bunlarla ilgili süresinde itiraz edilmemiş hesap özetleri ile ihtarnameler ve krediyi kullandıran tarafından usulüne uygun düzenlenmiş diğer belge ve makbuzlar İİK'nun 68. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen belgelerden sayılırlar..."Somut olayda kredi kartı nedeniyle oluşan alacağın tahsili için borçluya gönderilen hesap kat ihtarının adı geçene tebliğ edildiği ve 1 aylık süre içinde buna krediyi kullandıran alacaklı banka nezdinde itiraz edilmediği anlaşılmıştır. Bu durumda dayanak belgenin İİK.nun 68/b maddesi uyarınca aynı Kanunun 68.maddesinde yazılı belge niteliği kazandığının kabulü gerekir. Borçlu hesap özetinin gerçeğe aykırılığını ancak borcu ödedikten sonra dava edebilir. Borçlu tarafından hesap özetindeki kesinleşen miktar dışında, takip tarihine kadar tahakkuk ettirilen faiz alacağının ve temerrüt faiz oranının fahiş olduğu ileri sürüldüğüne göre Mahkemece işlemiş faiz ve ferileri ile temerrüt faiz oranının, 5464 sayılı yasanın 26. maddesine ve aradaki ilişkiye uygun olup olmadığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar vermesi gerekirken sözleşmede faiz oranı belirtilmediği gerekçesi ile 3095 sayılı yasanın 1.maddesi uyarınca yasal faiz oranı üzerinden hesaplama yapan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.Öte yandan, İcra Mahkemesince, “borçlunun itirazının kaldırılması” yönündeki alacaklı istemi kabul edildiğine ve adı geçenin tazminat talebi de bulunduğuna göre, somut olaya uygulanması gereken İİK.nun 68/son maddesi gereğince; alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken anılan madde de öngörülmediği halde, borçlunun (kötü niyetli olmadığından) bahisle icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 29/05/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.